Geleneksel esnaf kültürümüz, müşteriyi ağırlama, hizmet etme ve
onu baş üstünde tutarak memnun etme üzerine kuruluydu. Bakkallar, duvarlarına “Müşteri velinimetimizdir.” levhası asarlardı. Aradan zaman geçti, bizler modern işletme
kavramlarını öğrendik, şimdi aynı kavramı ifade etmek için “müşteri odaklı
yönetimden” söz ediyoruz.
Artık şirketler “Müşteri velinimetimizdir.” yerine, şirket
duvarlarına Vizyon ve Misyon cümleleri asıyorlar. Hepsinin içinde de mutlaka
“müşteri odaklılık” yer alıyor. Etrafta müşteri odaklı olmayan şirket yok.
Fakat müşteri odaklılık, “Biz müşteri odaklı bir şirketiz.”
demekle olmuyor. Neredeyse her şirket aynı söylemi diline dolamış olsa da
dediğini yapan şirket sayısı çok az.
Müşteri odaklılık, iş hayatında, en çok verilen ama en az tutulan
söz herhalde. Çok kullanılmış ve çok kirlenmiş bir vaat. Neredeyse
inandırıcılğı hiç kalmamış.
Fakat bu kavramın kirlenmiş olması, kavramın kendisinin değersiz
olduğu anlamına da gelmiyor elbette. Müşterilerini gerçekten başının tacı yapan
şirketlerin yüksek performans gösterdikleri de bir gerçek.
Peter Drucker daha 1950'lerin başında, “Bir şirketin işini ve karlılığını
koruyabilmesinin garantisini ancak müşteriler verir.” demişti.
Geleneksel esnaf kültürümüz, müşteriyi ağırlama, hizmet etme ve
onu baş üstünde tutarak memnun etme üzerine kuruluydu. Bakkallar, duvarlarına “Müşteri velinimetimizdir.” levhası asarlardı. Aradan zaman geçti, bizler modern işletme
kavramlarını öğrendik, şimdi aynı kavramı ifade etmek için “müşteri odaklı
yönetimden” söz ediyoruz.
Artık şirketler “Müşteri velinimetimizdir.” yerine, şirket
duvarlarına Vizyon ve Misyon cümleleri asıyorlar. Hepsinin içinde de mutlaka
“müşteri odaklılık” yer alıyor. Etrafta müşteri odaklı olmayan şirket yok.
Fakat müşteri odaklılık, “Biz müşteri odaklı bir şirketiz.”
demekle olmuyor. Neredeyse her şirket aynı söylemi diline dolamış olsa da
dediğini yapan şirket sayısı çok az.
Müşteri odaklılık, iş hayatında, en çok verilen ama en az tutulan
söz herhalde. Çok kullanılmış ve çok kirlenmiş bir vaat. Neredeyse
inandırıcılğı hiç kalmamış.
Fakat bu kavramın kirlenmiş olması, kavramın kendisinin değersiz
olduğu anlamına da gelmiyor elbette. Müşterilerini gerçekten başının tacı yapan
şirketlerin yüksek performans gösterdikleri de bir gerçek.
Peter Drucker daha 1950'lerin başında, “Bir şirketin işini ve karlılığını
koruyabilmesinin garantisini ancak müşteriler verir.” demişti.
Pazarlama disiplinin varoluş sebebi, müşteriyi işin merkezine
koymaktır. “Pazarlama”, bir şirketin tüm birimlerinin müşteri odaklı
çalışmasına verilen isim olarak ortaya atılmıştır. Pazarlama, müşteri
ihtiyaçlarını anlayıp onları tatmin etmektir.
Müşteri odaklı bir şirkette pazarlama, bir “departmandan” çok bir
“yönetim tarzıdır”. Böyle bir şirkette herkes, iş yapmanın aslında müşteriyle
“ilişki kurmak” olduğunu bilir. (Pazarlamaya Övgü)
İlk kez telaffuz edilmesinden altmış sene sonra bile “müşteri
odaklılığın” hala popüler olmasının sebebi, bu kavramın hem müşteriler hem de
şirketler için çok cazip olmasıdır.
Fakat bir şirketin ne kadar müşteri odaklı olduğu, o şirketin
satış sırasında ne kadar “şirin” olduğuyla anlaşılmaz. Gerçekten müşteri odaklı
şirketler, müşteriler satın aldıkları malı iade etmek istedikleri ya da bir
sorunlarının çözülmesini istedikleri zaman belli ederler kendilerini. Müşteri
odaklı şirketler, müşterilerin zor anlarında da onların yanında olan
şirketlerdir. (Şirketiniz Müşterisini Ne
Kadar Seviyor?)
Bundan 20 sene önce, tepe yönetimin masasında müşteri
konuşulmazdı. Müşteri tepe yönetimin değil, daha alt kademede ”sahada”
çalışanların işi olarak görülürdü. Bugün
artık müşteri odaklılık bütün CEO’ların en önemli konusu oldu.
Müşteri odaklı bir şirket olmak için, şirketin yöneticilerinin de
çalışanlarının da samimi olarak müşteriye hizmet etmeye inanmaları ve bu inancı
günlük hayatlarına yansıtacak bir iş kültürü oluşturmaları gerekir.
Müşteri odaklı olmak, şirketin bütün faaliyetlerini müşteriyi
merkeze koyan bir sistemi hayata geçirmekle mümkün olur. Satış sonrası hizmet
de AR&GE de bu sistemin parçalarıdır.
Bu sistemi tanımlarken Kenichi Ohmae
,
“önce müşteri” anlayışını hayata geçirmek gerektiğini ve diğer tüm paydaşların
tatminlerinin ikinci derecede önemli olduğunu; eğer müşteriler tatmin olursa bu
durumun sonunda doğal olarak bütün paydaşların tatmin olacağını söyler.
Amazon.com kurucusu ve CEO’su Jeffrey P. Bezos
da
“Bir şirket kısa vadede kar
etmek yerine uzun vadeye odaklanırsa müşterilerin menfaatleriyle hissedarların
çıkarlarının aynı doğrultuda olduğunu görür.”
der.
Müşteri odaklı olmanın sözde kalmaması ve şirketin her günkü
uygulamalarına geçebilmesi için yapılması gereken somut işler var. Ajay K. Kohli
ve Bernard
J. Jaworski
gibi
pazarlama akademisyenlerin müşteri odaklı olmak isteyen şirketlere önerdiği
birinci konu, departmanlar arası işbirliğini artıracak bir yapı
kurmalarıdır. Böyle bir yapı kurmak için departmanların çok fonksiyonlu
olması ve birlikte hareket ederek karar alması gerekir. Jaworski ve Kohli,
departmanların birlikte çalışması sonucunda herkesin resmin bütününü göreceğine
ve müşteriyle doğrudan temasta olmayan departmanların bile müşterileri odağa
koyarak iş yapacaklarını söylerler.
Ayrıca müşteri odaklı bir şirket olmak için, şirketin süreçlerinde
ve çalışma yöntemlerinde de yapısal değişiklikler yapmak gerekir.
Müşteri odaklı olmak demek, bazı müşterilere ya da şikayet edenlere
ayrıcalıklı davranmak değildir. Müşteri odaklılık, her müşteriyi sistemli bir
şekilde memnun edecek bir alt yapı kurmak demektir.
Müşteri odaklı bir şirkette karar almak çok kolaydır: Üretimden
dağıtıma, finanstan pazarlamaya kadar ortaya çıkan bütün fikir ayrılıklara
“müşteri için neyin iyi olduğuna” bakarak karar verilir.
Alınan kararın, şirkete ne kadara mal olacağı elbette
hesaplanmalıdır; ama esas önemlisi bu kararın müşteride hangi faydayı
sağlayacağıdır. Alınacak kararın doğruluğunun tek ölçüsü, bu kararın müşteri
üzerinde yaratacağı etkidir. Müşteri menfaatine uygun her karar, şirket
genelinde uzun vadede başarı getirir. Uzun vadede “Müşteriler için iyi olan, şirket için de
iyidir.”
Jeffrey P. Bezos “Biz Amazon.com‘da bir şeyler satarak değil, müşterilerin satın
alma kararlarına yardımcı olarak para kazanırız.” der. Bir şirket işini bu şekilde tarif ettiğinde, aslında
bütün kararları ve uygulamaları açısından en iyi “ölçütü” bulmuş demektir.
Müşteri bu anlamda en güvenilir ve en doğru rehberdir.
Müşteri odaklı şirketlerde satış yapmak nihai bir hedef değil, bir
ilişki başlatmaktır; esas hedef, her müşteriyi ömür boyu elde tutmaktır.
Ben bir şirketin müşteri odaklılı olabilmesi için üç unsuru çok
önemsiyorum:
1- Bir şirket öncelikle “Müşteri odaklı olmak ne demektir?” konusunda gerçekçi bir tanım yapmalıdır. Hangi kararların, hangi
uygulamaların müşteri odaklılıkla uyumlu; hangilerinin uyumsuz olduğunu tarif
etmelidir. Her departman şirketin bu tarifine kendi katkısını sunmalı, işlerini
nasıl yaparlarsa müşteri odaklı olacaklarını net bir şekilde tanımlamalıdır.
Şirket, müşteri odaklılığı gelip geçici bir heves değil, şirketin DNA'sına
yerleşecek bir felsefe olarak benimsemelidir.
2-Müşteri odaklılığın nasıl ölçüleceği üzerinde bir anlaşma
sağlanmalıdır. Şirket, hangi kriterleri, ne ölçüde yerine getirirse müşterileri
memnun edeceğini önceden belirlemelidir.
3-Müşteri odaklı olmanın iş yapmaya nasıl yansıyacağının sistemi
kurulmalıdır. Bir niyetten öte, günlük hayatta da “müşteri odaklı olmak” için
şirketin süreçleri bu anlayışı hayata geçirecek şekilde yazılmalı ve iş
tesadüflere, kişisel inisiyatiflere bırakılmamalıdır.
Bir şirketin müşteri odaklı olmasının birinci şartı, “önce
müşteri” kararını alması ve yapacağı bütün uygulamaları bu şarta uydurmasıdır.
'
v:shapes="_x0000_i1025">
Pazarlama disiplinin varoluş sebebi, müşteriyi işin merkezine
koymaktır. “Pazarlama”, bir şirketin tüm birimlerinin müşteri odaklı
çalışmasına verilen isim olarak ortaya atılmıştır. Pazarlama, müşteri
ihtiyaçlarını anlayıp onları tatmin etmektir.
Müşteri odaklı bir şirkette pazarlama, bir “departmandan” çok bir
“yönetim tarzıdır”. Böyle bir şirkette herkes, iş yapmanın aslında müşteriyle
“ilişki kurmak” olduğunu bilir. (Pazarlamaya Övgü)
İlk kez telaffuz edilmesinden altmış sene sonra bile “müşteri
odaklılığın” hala popüler olmasının sebebi, bu kavramın hem müşteriler hem de
şirketler için çok cazip olmasıdır.
Fakat bir şirketin ne kadar müşteri odaklı olduğu, o şirketin
satış sırasında ne kadar “şirin” olduğuyla anlaşılmaz. Gerçekten müşteri odaklı
şirketler, müşteriler satın aldıkları malı iade etmek istedikleri ya da bir
sorunlarının çözülmesini istedikleri zaman belli ederler kendilerini. Müşteri
odaklı şirketler, müşterilerin zor anlarında da onların yanında olan
şirketlerdir. (Şirketiniz Müşterisini Ne
Kadar Seviyor?)
Bundan 20 sene önce, tepe yönetimin masasında müşteri
konuşulmazdı. Müşteri tepe yönetimin değil, daha alt kademede ”sahada”
çalışanların işi olarak görülürdü. Bugün
artık müşteri odaklılık bütün CEO’ların en önemli konusu oldu.
Müşteri odaklı bir şirket olmak için, şirketin yöneticilerinin de
çalışanlarının da samimi olarak müşteriye hizmet etmeye inanmaları ve bu inancı
günlük hayatlarına yansıtacak bir iş kültürü oluşturmaları gerekir.
Müşteri odaklı olmak, şirketin bütün faaliyetlerini müşteriyi
merkeze koyan bir sistemi hayata geçirmekle mümkün olur. Satış sonrası hizmet
de AR&GE de bu sistemin parçalarıdır.
Amazon.com kurucusu ve CEO’su Jeffrey P. Bezos
da
“Bir şirket kısa vadede kar
etmek yerine uzun vadeye odaklanırsa müşterilerin menfaatleriyle hissedarların
çıkarlarının aynı doğrultuda olduğunu görür.”
der.
Müşteri odaklı olmanın sözde kalmaması ve şirketin her günkü
uygulamalarına geçebilmesi için yapılması gereken somut işler var. Ajay K. Kohli
ve Bernard
J. Jaworski
gibi
pazarlama akademisyenlerin müşteri odaklı olmak isteyen şirketlere önerdiği
birinci konu, departmanlar arası işbirliğini artıracak bir yapı
kurmalarıdır. Böyle bir yapı kurmak için departmanların çok fonksiyonlu
olması ve birlikte hareket ederek karar alması gerekir. Jaworski ve Kohli,
departmanların birlikte çalışması sonucunda herkesin resmin bütününü göreceğine
ve müşteriyle doğrudan temasta olmayan departmanların bile müşterileri odağa
koyarak iş yapacaklarını söylerler.
Ayrıca müşteri odaklı bir şirket olmak için, şirketin süreçlerinde
ve çalışma yöntemlerinde de yapısal değişiklikler yapmak gerekir.
Müşteri odaklı olmak demek, bazı müşterilere ya da şikayet edenlere
ayrıcalıklı davranmak değildir. Müşteri odaklılık, her müşteriyi sistemli bir
şekilde memnun edecek bir alt yapı kurmak demektir.
Müşteri odaklı bir şirkette karar almak çok kolaydır: Üretimden
dağıtıma, finanstan pazarlamaya kadar ortaya çıkan bütün fikir ayrılıklara
“müşteri için neyin iyi olduğuna” bakarak karar verilir.
Alınan kararın, şirkete ne kadara mal olacağı elbette
hesaplanmalıdır; ama esas önemlisi bu kararın müşteride hangi faydayı
sağlayacağıdır. Alınacak kararın doğruluğunun tek ölçüsü, bu kararın müşteri
üzerinde yaratacağı etkidir. Müşteri menfaatine uygun her karar, şirket
genelinde uzun vadede başarı getirir. Uzun vadede “Müşteriler için iyi olan, şirket için de
iyidir.”
Jeffrey P. Bezos “Biz Amazon.com‘da bir şeyler satarak değil, müşterilerin satın
alma kararlarına yardımcı olarak para kazanırız.” der. Bir şirket işini bu şekilde tarif ettiğinde, aslında
bütün kararları ve uygulamaları açısından en iyi “ölçütü” bulmuş demektir.
Müşteri bu anlamda en güvenilir ve en doğru rehberdir.
Müşteri odaklı şirketlerde satış yapmak nihai bir hedef değil, bir
ilişki başlatmaktır; esas hedef, her müşteriyi ömür boyu elde tutmaktır.
Ben bir şirketin müşteri odaklılı olabilmesi için üç unsuru çok
önemsiyorum:
1- Bir şirket öncelikle “Müşteri odaklı olmak ne demektir?” konusunda gerçekçi bir tanım yapmalıdır. Hangi kararların, hangi
uygulamaların müşteri odaklılıkla uyumlu; hangilerinin uyumsuz olduğunu tarif
etmelidir. Her departman şirketin bu tarifine kendi katkısını sunmalı, işlerini
nasıl yaparlarsa müşteri odaklı olacaklarını net bir şekilde tanımlamalıdır.
Şirket, müşteri odaklılığı gelip geçici bir heves değil, şirketin DNA'sına
yerleşecek bir felsefe olarak benimsemelidir.
2-Müşteri odaklılığın nasıl ölçüleceği üzerinde bir anlaşma
sağlanmalıdır. Şirket, hangi kriterleri, ne ölçüde yerine getirirse müşterileri
memnun edeceğini önceden belirlemelidir.
3-Müşteri odaklı olmanın iş yapmaya nasıl yansıyacağının sistemi
kurulmalıdır. Bir niyetten öte, günlük hayatta da “müşteri odaklı olmak” için
şirketin süreçleri bu anlayışı hayata geçirecek şekilde yazılmalı ve iş
tesadüflere, kişisel inisiyatiflere bırakılmamalıdır.
Bir şirketin müşteri odaklı olmasının birinci şartı, “önce
müşteri” kararını alması ve yapacağı bütün uygulamaları bu şarta uydurmasıdır.
Kaynak Temel Aksoy blog